Erteleme Döngüsünü Kırmak: Kendi Kendine Çalışma Disiplini İçin Pratik Rutin

Erteleme Döngüsünü Kırmak: Kendi Kendine Çalışma Disiplini İçin Pratik Rutin

Sınava hazırlanırken en büyük engellerden biri, “birazdan başlarım” diye diye geçen dakikalardır. Erteleme döngüsü bir alışkanlık haline geldiğinde, çalışma saatleri azaldığı gibi özgüven de düşer. Oysa basit ama tutarlı bir rutinle bu döngü kırılabilir. Bu yazıda, öğrencilerimizin Başarı Rotası’nda kullandığı sade ve uygulanabilir yöntemi paylaşıyoruz.

İlk adım farkındalıktır. Ertelemenin çoğu zaman yorgunluk ya da isteksizlikten değil, belirsizlikten kaynaklandığını biliyoruz. “Neye başlayacağım?” sorusu netleştiği anda zihin direnci azalır. Bu yüzden güne tek bir cümlelik hedefle başlamak etkili olur: “Bugün paragrafta soru başı süreyi 75 saniyenin altına indireceğim” gibi. Hedef ne kadar somut olursa, başlamak o kadar kolaylaşır.

İkinci adım, çalışma ortamını basitleştirmektir. Masada o gün kullanmayacağın kitap ve defterler bulunmasın. Telefon mümkünse başka odada dursun; mümkün değilse bildirimler kapalı ve ekran aşağıda olsun. Dikkat kaçaklarını fiziksel olarak azaltmak, zihinsel odak için en hızlı kazançtır.

Üçüncü adım, kısa odak bloklarıdır. Maraton gibi hissedilen uzun çalışmalar yerine, 25 dakika odaklanıp 5 dakika mola vermek hem zihni dinlendirir hem de başlama eşiğini düşürür. Bu bloklarda tek bir konuya çalış ve blok bittiğinde olduğun yerde bırak. Bir sonraki blokta kaldığın yerden devam etmek yeniden başlamayı kolaylaştırır.

Dördüncü adım, mikro hedeflerdir. “Matematik çalışacağım” cümlesi belirsizdir; “Oran orantıda 30 soru çözüp yanlışları işaretleyeceğim” cümlesi nettir. Mikro hedefler gün içinde küçük başarılar üretir; her küçük başarı bir sonraki bloğa enerji taşır. Başarı duygusunu gün sonunda değil, gün içinde sık sık yaşamak motivasyonu kalıcı kılar.

Beşinci adım, kısa not ve tekrar döngüsüdür. Her çalışma bloğunun sonunda bir cümlelik özet yaz: “Oran kurarken birimleri eşitlemeyi unutmamalıyım.” Bu tek cümlelik notlar akşam yapılacak 10 dakikalık hızlı tekrarın omurgasını oluşturur. Geniş notlar yerine kısa hatırlatmaların daha iyi çalıştığını öğrencilerimizde sıkça görüyoruz.

Altıncı adım, deneme sonrası mini analizdir. Denemeyi yalnızca puanla değerlendirmek gelişimi yavaşlatır. Netini yazdıktan sonra üç soruya cevap ver: “Hangi konudan kaybettim?”, “Süreyi nerede harcadım?”, “Bir sonraki denemeye kadar neyi mutlaka deneyeceğim?” Bu üç cevap, ertesi günün ilk bloğuna net bir yön verir.

Yedinci adım, gün sonu kapanışıdır. Ajandana o gün tamamladığın blok sayısını, en verimli çalıştığın saatleri ve ertesi günün ilk hedefini yaz. Bu küçük kapanış, zihne “iş bitti” mesajı verir ve yeniden başlama eşiğini düşürür. Ayrıca uykuya daha sakin girmeni sağlar; iyi uyku, ertesi günün verimini doğrudan artırır.

Veliler için de kısa bir not ekleyelim. Haftada bir kez yapılan on dakikalık ilerleme sohbeti, baskı kurmadan süreci şeffaf kılar. “Bu hafta neler iyi gitti, önümüzdeki hafta ilk adım ne olsun?” soruları çözüm odaklı bir iletişim sağlar. Öğrencinin emeğini görünür kılmak, notlardan bağımsız olarak motivasyonu besler.

Özetle, ertelemeyi kırmanın sırrı iradeyi zorlamak değil, belirsizliği azaltmaktır. Tek cümlelik hedef, sade masa, kısa odak blokları, mikro hedefler ve deneme sonrası mini analiz… Bu beşli, LGS ve TYT–AYT sürecinde disiplinin temel taşlarıdır. Kişiye özel plan ve düzenli takip ile bu rutini kalıcı hale getirmek isterseniz, Başarı Rotası ekibi Keçiören/Ankara’da yüz yüze ve online olarak yanınızdadır. “Yol belli, rehber hazır.”

 

İlginizi Çekebilir